Çocukluk travması, çocukken maruz kalınmış olunan üzücü deneyimlerin tamamıdır. Yaşanan bu üzücü olaylar fiziksel, cinsel ya da duygusal ihmalden dolayı gerçekleşebilmektedir. Sevilen bir kişinin kaybedilmesi, terk edilme, dehşete düşülmesine neden olabilecek bir kaza olayı, fiziksel şiddet gibi travmatik olaylar gelişim döneminde yaşandığında yetişkin döneminde de etkilerini devam ettirmektedir.
Her insan farklı deneyimler yaşadığından dolayı her insanın üzerinde farklı travmatik etkiler kalmaktadır. Bir kişi için travmatik olmayan bir durum başka bir kişiyi oldukça fazla etkileyebilmektedir. Yani asıl önemli olan olayların nasıl algılandığıdır.Bu durum ise her bireyde farklı şekillerde gelişim göstermektedir.Çocukluk döneminde çocuk, bakım vermekte olan kişiden yeteri kadar ilgi ve destek alırsa, düzgün beslenirse ilerde travma yaşama ihtimali de bir o kadar azalma göstermektedir.
Olumsuz yaşam deneyimleri, ilgisizlik, gelişim döneminde olan çocuğa destek verilmemesi gibi durumlar ise travmaya neden olmaktadır. Eğer bu durumlar uzun bir süre boyunca devam eder ise yetişkinlik döneminde daha yoğun travmalar ortaya çıkabilmektedir.
Duygusal bağlar ve insanlar ile ilişki kurma hayatın ilk dönemlerinde öğrenilmektedir. Hayatın ilk dönemlerinde hayatta kalabilmekte için ihtiyaç duyulan kişiler, zarar vermeye de başladığında yanlış bir öğrenme süreci ortaya çıkmaktadır. Bu yanlış öğrenme süreci ise zaman içerisinde yetişkinlik dönemine kadar yansımaktadır. Çocuklarda travma oluşumu da bu sayede meydana gelmektedir.
ÇOCUKLUK TRAVMASI NELER OLABİLİR?
Çocukluk Travması Neler Olabilir? Çocukluk çağında meydana gelen travmaların içerisinde fiziksel istismar, duygusal istismar ve cinsel istismar gibi durumlar bulunmaktadır. Ayrıca bunlar ile birlikte fiziksel ihmal ve duygusal ihmal de buna dahil edilmektedir. Çocuğun gelişimini olumsuz anlamda etkileyecek her davranış ve söylem istismar olarak algılanmaktadır. İhmal durumu ise çocuğun bakımının yapılmaması, yeterli miktarda besin alamaması, eğitim hizmetlerinden faydalanamaması ve ilgi sevgi gösterilmemesidir. Şefkatten yoksun büyütülmekte olan bu çocuk sanki hiç yokmuş gibi davranılmaktadır.
Yaşanan olumsuz olaylar yıkıcı etkiler ortaya çıkarabilmektedir. Bu durumda çocuğun günlük yaşam becerileri bozulabilmektedir. Gelişmekte olan bir beyin kötü olayların ulaştırdığı bilgilere daha açıktır. Bu kötü anılar ise stres tepkilerini ve hormonları tetiklemektedir. Sinir sistemi üzerinde olumsuz etkili faktörler devreye girmektedir. Bununla birlikte yaşanılan kötü anılara ek olarak fiziksel reaksiyonlarda oluşum göstermektedir.
Travma yaşamakta olan bireyler için en zor durumlardan bir tanesi travmatik olay esnasında yaptığı davranıştan sonra utanmasıdır. Bu durum ile baş etmek isteyen pek çok insan bulunmaktadır. Ancak bununla mücadele edebilmek için oldukça uzun bir sürece ihtiyaç duyulmaktadır. Hastanın durumuna bakılmakta ve travmanın hangi dönemde oluştuğu, nasıl oluştuğu, ne yoğunlukta olduğu, ne kadar süre devam ettiği öğrenilmektedir. Çünkü tüm bu detaylar gidişatı şekillendirmekte olan yani bugüne gelinmesine neden olan durumlar arasında yer almaktadır.
Çocukluk Travmam Olduğunu Nasıl Anlarım?
Çocukluk Travmam Olduğunu Nasıl Anlarım? Travma varlığında birey bazı duygusal tepkiler, fiziksel tepkiler, davranışsal tepkilerde bulunmaktadır. Bu tepkiler aniden bir olay karşısında ortaya çıkabilmekte ve kişinin kendisini fazlasıyla kötü hissetmesine neden olabilmektedir. Bu tarz durumların varlığında ve bazı olaylara aşırı tepkiler, farklı tepkiler gösterildiğinde çocukluk travmasının varlığı tahmin edilebilmektedir.
Böyle bir durumda mutlaka bir destek ve yardım alınması, tedavi olunması gerekmektedir. Tedavi süreci bazı durumlarda oldukça uzun süre devam edebilmektedir. Ancak tedavi sonucunda hastanın çocuklukta yaşadığı travmalardan kurtulması sağlanmaktadır. Böylelikle yetişkinliğini daha sağlıklı bir şekilde geçirmesine olanak sağlanmaktadır. Tedavinin erken dönemde uygulanması daha iyi sonuçlar verebilmektedir.
